Elçilerin İşleri 7
1 Başkâhin, “Bu iddialar doğru mu?” diye sordu.
ཏཏཿ པརཾ མཧཱཡཱཛཀཿ པྲྀཥྚཝཱན྄, ཨེཥཱ ཀཐཱཾ ཀིཾ སཏྱཱ?
2 İstefanos şöyle karşılık verdi: “Kardeşler ve babalar, beni dinleyin. Atamız İbrahim daha Mezopotamya'dayken, Harran'a yerleşmeden önce, yüce Tanrı ona görünüp şöyle dedi: ‘Ülkeni, akrabalarını bırak, sana göstereceğim ülkeye git.’
ཏཏཿ ས པྲཏྱཝདཏ྄, ཧེ པིཏརོ ཧེ བྷྲཱཏརཿ སཪྻྭེ ལཱཀཱ མནཱཾསི ནིདྷདྡྷྭཾ། ཨསྨཱཀཾ པཱུཪྻྭཔུརུཥ ཨིབྲཱཧཱིམ྄ ཧཱརཎྣགརེ ཝཱསཀརཎཱཏ྄ པཱུཪྻྭཾ ཡདཱ ཨརཱམ྄-ནཧརཡིམདེཤེ ཨཱསཱིཏ྄ ཏདཱ ཏེཛོམཡ ཨཱིཤྭརོ དརྴནཾ དཏྭཱ
ཏམཝདཏ྄ ཏྭཾ སྭདེཤཛྙཱཏིམིཏྲཱཎི པརིཏྱཛྱ ཡཾ དེཤམཧཾ དརྴཡིཥྱཱམི ཏཾ དེཤཾ ཝྲཛ།
4 “Bunun üzerine İbrahim Kildaniler'in ülkesini bırakıp Harran'a yerleşti. Babasının ölümünden sonra da Tanrı onu oradan alıp şimdi sizin yaşadığınız bu ülkeye getirdi.
ཨཏཿ ས ཀསྡཱིཡདེཤཾ ཝིཧཱཡ ཧཱརཎྣགརེ ནྱཝསཏ྄, ཏདནནྟརཾ ཏསྱ པིཏརི མྲྀཏེ ཡཏྲ དེཤེ ཡཱུཡཾ ནིཝསཐ ས ཨེནཾ དེཤམཱགཙྪཏ྄།
5 Burada ona herhangi bir miras, bir karış toprak bile vermemişti. Ama İbrahim'in o sırada hiç çocuğu olmadığı halde, Tanrı bu ülkeyi mülk olarak ona ve ondan sonra gelecek torunlarına vereceğini vaat etti.
ཀིནྟྭཱིཤྭརསྟསྨཻ ཀམཔྱདྷིཀཱརམ྄ ཨརྠཱད྄ ཨེཀཔདཔརིམིཏཱཾ བྷཱུམིམཔི ནཱདདཱཏ྄; ཏདཱ ཏསྱ ཀོཔི སནྟཱནོ ནཱསཱིཏ྄ ཏཐཱཔི སནྟཱནཻཿ སཱརྡྡྷམ྄ ཨེཏསྱ དེཤསྱཱདྷིཀཱརཱི ཏྭཾ བྷཝིཥྱསཱིཏི ཏམྤྲཏྱངྒཱིཀྲྀཏཝཱན྄།
6 Tanrı şöyle dedi: ‘Senin soyun yabancı bir ülkede, gurbette yaşayacak. Dört yüz yıl köle olarak çalıştırılacak, baskı görecek.
ཨཱིཤྭར ཨིཏྠམ྄ ཨཔརམཔི ཀཐིཏཝཱན྄ ཏཝ སནྟཱནཱཿ པརདེཤེ ནིཝཏྶྱནྟི ཏཏསྟདྡེཤཱིཡལོཀཱཤྩཏུཿཤཏཝཏྶརཱན྄ ཡཱཝཏ྄ ཏཱན྄ དཱསཏྭེ སྠཱཔཡིཏྭཱ ཏཱན྄ པྲཏི ཀུཝྱཝཧཱརཾ ཀརིཥྱནྟི།
7 Ama ben kölelik edecekleri ulusu cezalandıracağım. Bundan sonra oradan çıkacak ve bana bu yerde tapınacaklar.’
ཨཔརམ྄ ཨཱིཤྭར ཨེནཱཾ ཀཐཱམཔི ཀཐིཏཝཱན྄, ཡེ ལོཀཱསྟཱན྄ དཱསཏྭེ སྠཱཔཡིཥྱནྟི ཏཱལློཀཱན྄ ཨཧཾ དཎྜཡིཥྱཱམི, ཏཏཿ པརཾ ཏེ བཧིརྒཏཱཿ སནྟོ མཱམ྄ ཨཏྲ སྠཱནེ སེཝིཥྱནྟེ།
8 Sonra Tanrı onunla, sünnete dayalı antlaşmayı yaptı. Böylelikle İbrahim, İshak'ın babası oldu ve onu sekiz günlükken sünnet etti. Ve İshak Yakup'un, Yakup da on iki büyük atamızın babası oldu.
པཤྩཱཏ྄ ས ཏསྨཻ ཏྭཀྪེདསྱ ནིཡམཾ དཏྟཝཱན྄, ཨཏ ཨིསྷཱཀནཱམྣི ཨིབྲཱཧཱིམ ཨེཀཔུཏྲེ ཛཱཏེ, ཨཥྚམདིནེ ཏསྱ ཏྭཀྪེདམ྄ ཨཀརོཏ྄། ཏསྱ ཨིསྷཱཀཿ པུཏྲོ ཡཱཀཱུབ྄, ཏཏསྟསྱ ཡཱཀཱུབོ྅སྨཱཀཾ དྭཱདཤ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱ ཨཛཱཡནྟ།
9 “Yusuf'u kıskanan atalarımız, onu köle olarak Mısır'a sattılar. Ama Tanrı onunlaydı ve onu bütün sıkıntılarından kurtardı. Ona bilgelik vererek Mısır Firavunu'nun gözüne girmesini sağladı. Firavun da onu Mısır ve bütün saray halkı üzerine yönetici atadı.
ཏེ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱ ཨཱིརྵྱཡཱ པརིཔཱུརྞཱ མིསརདེཤཾ པྲེཥཡིཏུཾ ཡཱུཥཕཾ ཝྱཀྲཱིཎན྄།
ཀིནྟྭཱིཤྭརསྟསྱ སཧཱཡོ བྷཱུཏྭཱ སཪྻྭསྱཱ དུརྒཏེ རཀྵིཏྭཱ ཏསྨཻ བུདྡྷིཾ དཏྟྭཱ མིསརདེཤསྱ རཱཛྙཿ ཕིརཽཎཿ པྲིཡཔཱཏྲཾ ཀྲྀཏཝཱན྄ ཏཏོ རཱཛཱ མིསརདེཤསྱ སྭཱིཡསཪྻྭཔརིཝཱརསྱ ཙ ཤཱསནཔདཾ ཏསྨཻ དཏྟཝཱན྄།
11 “Sonra bütün Mısır ve Kenan ülkesini kıtlık vurdu, büyük sıkıntılar başladı. Atalarımız yiyecek bulamadılar.
ཏསྨིན྄ སམཡེ མིསར-ཀིནཱནདེཤཡོ རྡུརྦྷིཀྵཧེཏོརཏིཀླིཥྚཏྭཱཏ྄ ནཿ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱ བྷཀྵྱདྲཝྱཾ ནཱལབྷནྟ།
12 Mısır'da tahıl bulunduğunu duyan Yakup, atalarımızı oraya ilk yolculuklarına gönderdi.
ཀིནྟུ མིསརདེཤེ ཤསྱཱནི སནྟི, ཡཱཀཱུབ྄ ཨིམཱཾ ཝཱརྟྟཱཾ ཤྲུཏྭཱ པྲཐམམ྄ ཨསྨཱཀཾ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱན྄ མིསརཾ པྲེཥིཏཝཱན྄།
13 Mısır'a ikinci gelişlerinde Yusuf kardeşlerine kimliğini açıkladı. Firavun böylece Yusuf'un ailesini tanımış oldu.
ཏཏོ དྭིཏཱིཡཝཱརགམནེ ཡཱུཥཕ྄ སྭབྷྲཱཏྲྀབྷིཿ པརིཙིཏོ྅བྷཝཏ྄; ཡཱུཥཕོ བྷྲཱཏརཿ ཕིརཽཎ྄ རཱཛེན པརིཙིཏཱ ཨབྷཝན྄།
14 Yusuf haber yollayıp babası Yakup'u ve bütün akrabalarını, toplam yetmiş beş kişiyi çağırttı.
ཨནནྟརཾ ཡཱུཥཕ྄ བྷྲཱཏྲྀགཎཾ པྲེཥྱ ནིཛཔིཏརཾ ཡཱཀཱུབཾ ནིཛཱན྄ པཉྩཱདྷིཀསཔྟཏིསཾཁྱཀཱན྄ ཛྙཱཏིཛནཱཾཤྩ སམཱཧཱུཏཝཱན྄།
15 Böylece Yakup Mısır'a gitti. Kendisi de atalarımız da orada öldüler.
ཏསྨཱད྄ ཡཱཀཱུབ྄ མིསརདེཤཾ གཏྭཱ སྭཡམ྄ ཨསྨཱཀཾ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱཤྩ ཏསྨིན྄ སྠཱནེ྅མྲིཡནྟ།
16 Kemikleri sonra Şekem'e getirilerek İbrahim'in Şekem'de Hamor oğullarından bir miktar gümüş karşılığında satın almış olduğu mezara konuldu.
ཏཏསྟེ ཤིཁིམཾ ནཱིཏཱ ཡཏ྄ ཤྨཤཱནམ྄ ཨིབྲཱཧཱིམ྄ མུདྲཱདཏྭཱ ཤིཁིམཿ པིཏུ རྷམོརཿ པུཏྲེབྷྱཿ ཀྲཱིཏཝཱན྄ ཏཏྴྨཤཱནེ སྠཱཔཡཱཉྩཀྲིརེ།
17 “Tanrı'nın İbrahim'e verdiği sözün gerçekleşeceği zaman yaklaştığında, Mısır'daki halkımızın nüfusu bir hayli çoğalmıştı.
ཏཏཿ པརམ྄ ཨཱིཤྭར ཨིབྲཱཧཱིམཿ སནྣིདྷཽ ཤཔཐཾ ཀྲྀཏྭཱ ཡཱཾ པྲཏིཛྙཱཾ ཀྲྀཏཝཱན྄ ཏསྱཱཿ པྲཏིཛྙཱཡཱཿ ཕལནསམཡེ ནིཀཊེ སཏི ཨིསྲཱཡེལློཀཱ སིམརདེཤེ ཝརྡྡྷམཱནཱ བཧུསཾཁྱཱ ཨབྷཝན྄།
18 Sonunda Yusuf hakkında bilgisi olmayan yeni bir kral Mısır'da tahta çıktı.
ཤེཥེ ཡཱུཥཕཾ ཡོ ན པརིཙིནོཏི ཏཱདྲྀཤ ཨེཀོ ནརཔཏིརུཔསྠཱཡ
19 Bu adam, halkımıza karşı haince davrandı, atalarımıza kötülük etti. Onları, yeni doğan çocuklarını açıkta bırakıp ölüme terk etmeye zorladı.
ཨསྨཱཀཾ ཛྙཱཏིབྷིཿ སཱརྡྡྷཾ དྷཱུརྟྟཏཱཾ ཝིདྷཱཡ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱན྄ པྲཏི ཀུཝྱཝཧརཎཔཱུཪྻྭཀཾ ཏེཥཱཾ ཝཾཤནཱཤནཱཡ ཏེཥཱཾ ནཝཛཱཏཱན྄ ཤིཤཱུན྄ བཧི རྣིརཀྵེཔཡཏ྄།
20 “O sırada, son derece güzel bir çocuk olan Musa doğdu. Musa, üç ay babasının evinde beslendikten sonra açıkta bırakıldı. Firavunun kızı onu bulup evlat edindi ve kendi oğlu olarak yetiştirdi.
ཨེཏསྨིན྄ སམཡེ མཱུསཱ ཛཛྙེ, ས ཏུ པརམསུནྡརོ྅བྷཝཏ྄ ཏཐཱ པིཏྲྀགྲྀཧེ མཱསཏྲཡཔཪྻྱནྟཾ པཱལིཏོ྅བྷཝཏ྄།
ཀིནྟུ ཏསྨིན྄ བཧིརྣིཀྵིཔྟེ སཏི ཕིརཽཎརཱཛསྱ ཀནྱཱ ཏམ྄ ཨུཏྟོལྱ ནཱིཏྭཱ དཏྟཀཔུཏྲཾ ཀྲྀཏྭཱ པཱལིཏཝཏཱི།
22 Musa, Mısırlılar'ın bütün bilim dallarında eğitildi. Gerek sözde, gerek eylemde güçlü biri oldu.
ཏསྨཱཏ྄ ས མཱུསཱ མིསརདེཤཱིཡཱཡཱཿ སཪྻྭཝིདྱཱཡཱཿ པཱརདྲྀཥྭཱ སན྄ ཝཱཀྱེ ཀྲིཡཱཡཱཉྩ ཤཀྟིམཱན྄ ཨབྷཝཏ྄།
23 “Kırk yaşını doldurunca Musa'nın yüreğinde öz kardeşleri İsrailoğulları'nın durumunu yakından görme arzusu doğdu.
ས སམྤཱུརྞཙཏྭཱརིཾཤདྭཏྶརཝཡསྐོ བྷཱུཏྭཱ ཨིསྲཱཡེལཱིཡཝཾཤནིཛབྷྲཱཏྲྀན྄ སཱཀྵཱཏ྄ ཀརྟུཾ མཏིཾ ཙཀྲེ།
24 Onlardan birine haksızlık edildiğini gören Musa, onu savundu. Haksızlığı yapan Mısırlı'yı öldürerek ezilenin öcünü aldı.
ཏེཥཱཾ ཛནམེཀཾ ཧིཾསིཏཾ དྲྀཥྚྭཱ ཏསྱ སཔཀྵཿ སན྄ ཧིཾསིཏཛནམ྄ ཨུཔཀྲྀཏྱ མིསརཱིཡཛནཾ ཛགྷཱན།
25 ‘Kardeşlerim Tanrı'nın benim aracılığımla kendilerini kurtaracağını anlarlar’ diye düşünüyordu. Ama onlar bunu anlamadılar.
ཏསྱ ཧསྟེནེཤྭརསྟཱན྄ ཨུདྡྷརིཥྱཏི ཏསྱ བྷྲཱཏྲྀགཎ ཨིཏི ཛྙཱསྱཏི ས ཨིཏྱནུམཱནཾ ཙཀཱར, ཀིནྟུ ཏེ ན བུབུདྷིརེ།
26 Ertesi gün Musa, kavga eden iki İbrani'yle karşılaşınca onları barıştırmak istedi. ‘Efendiler’ dedi, ‘Siz kardeşsiniz. Niye birbirinize haksızlık ediyorsunuz?’
ཏཏྤརེ ྅ཧནི ཏེཥཱམ྄ ཨུབྷཡོ རྫནཡོ ཪྻཱཀྐལཧ ཨུཔསྠིཏེ སཏི མཱུསཱཿ སམཱིཔཾ གཏྭཱ ཏཡོ རྨེལནཾ ཀརྟྟུཾ མཏིཾ ཀྲྀཏྭཱ ཀཐཡཱམཱས, ཧེ མཧཱཤཡཽ ཡུཝཱཾ བྷྲཱཏརཽ པརསྤརམ྄ ཨནྱཱཡཾ ཀུཏཿ ཀུརུཐཿ?
27 “Ne var ki, soydaşına haksızlık eden kişi Musa'yı yana iterek, ‘Kim seni başımıza yönetici ve yargıç atadı?’ dedi.
ཏཏཿ སམཱིཔཝཱསིནཾ པྲཏི ཡོ ཛནོ྅ནྱཱཡཾ ཙཀཱར ས ཏཾ དཱུརཱིཀྲྀཏྱ ཀཐཡཱམཱས, ཨསྨཱཀམུཔརི ཤཱསྟྲྀཏྭཝིཙཱརཡིཏྲྀཏྭཔདཡོཿ ཀསྟྭཱཾ ནིཡུཀྟཝཱན྄?
28 ‘Yoksa dün Mısırlı'yı öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?’
ཧྱོ ཡཐཱ མིསརཱིཡཾ ཧཏཝཱན྄ ཏཐཱ ཀིཾ མཱམཔི ཧནིཥྱསི?
29 Bu söz üzerine Musa Midyan ülkesine kaçtı. Orada gurbette yaşadı ve iki oğul babası oldu.
ཏདཱ མཱུསཱ ཨེཏཱདྲྀཤཱིཾ ཀཐཱཾ ཤྲུཏྭཱ པལཱཡནཾ ཙཀྲེ, ཏཏོ མིདིཡནདེཤཾ གཏྭཱ པྲཝཱསཱི སན྄ ཏསྠཽ, ཏཏསྟཏྲ དྭཽ པུཏྲཽ ཛཛྙཱཏེ།
30 “Kırk yıl geçtikten sonra Musa'ya, Sina Dağı'nın yakınlarındaki çölde, yanan bir çalının alevleri içinde bir melek göründü.
ཨནནྟརཾ ཙཏྭཱརིཾཤདྭཏྶརེཥུ གཏེཥུ སཱིནཡཔཪྻྭཏསྱ པྲཱནྟརེ པྲཛྭལིཏསྟམྦསྱ ཝཧྣིཤིཁཱཡཱཾ པརམེཤྭརདཱུཏསྟསྨཻ དརྴནཾ དདཽ།
31 Musa gördüklerine şaştı. Daha yakından bakmak için yaklaştığında, Rab ona şöyle seslendi: ‘Senin atalarının Tanrısı, İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Tanrısı benim.’ Korkuyla titreyen Musa bakmaya cesaret edemedi.
མཱུསཱསྟསྨིན྄ དརྴནེ ཝིསྨཡཾ མཏྭཱ ཝིཤེཥཾ ཛྙཱཏུཾ ནིཀཊཾ གཙྪཏི,
ཨེཏསྨིན྄ སམཡེ, ཨཧཾ ཏཝ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱཎཱམ྄ ཨཱིཤྭརོ྅རྠཱད྄ ཨིབྲཱཧཱིམ ཨཱིཤྭར ཨིསྷཱཀ ཨཱིཤྭརོ ཡཱཀཱུབ ཨཱིཤྭརཤྩ, མཱུསཱམུདྡིཤྱ པརམེཤྭརསྱཻཏཱདྲྀཤཱི ཝིཧཱཡསཱིཡཱ ཝཱཎཱི བབྷཱུཝ, ཏཏཿ ས ཀམྤཱནྭིཏཿ སན྄ པུན རྣིརཱིཀྵིཏུཾ པྲགལྦྷོ ན བབྷཱུཝ།
33 “Sonra Rab, ‘Çarıklarını çıkar! Çünkü bastığın yer kutsal topraktır’ dedi.
པརམེཤྭརསྟཾ ཛགཱད, ཏཝ པཱདཡོཿ པཱདུཀེ མོཙཡ ཡཏྲ ཏིཥྛསི སཱ པཝིཏྲབྷཱུམིཿ།
34 ‘Mısır'da halkıma yapılan baskıyı yakından gördüm, iniltilerini duydum ve onları kurtarmaya geldim. Şimdi gel, seni Mısır'a göndereceğim.’
ཨཧཾ མིསརདེཤསྠཱནཱཾ ནིཛལོཀཱནཱཾ དུརྡྡཤཱཾ ནིཏཱནྟམ྄ ཨཔཤྱཾ, ཏེཥཱཾ ཀཱཏཪྻྱོཀྟིཉྩ ཤྲུཏཝཱན྄ ཏསྨཱཏ྄ ཏཱན྄ ཨུདྡྷརྟྟུམ྄ ཨཝརུཧྱཱགམམ྄; ཨིདཱནཱིམ྄ ཨཱགཙྪ མིསརདེཤཾ ཏྭཱཾ པྲེཥཡཱམི།
35 “Bu Musa, ‘Kim seni yönetici ve yargıç atadı?’ diye reddettikleri Musa'ydı. Tanrı onu, çalıda kendisine görünen meleğin aracılığıyla yönetici ve kurtarıcı olarak gönderdi.
ཀསྟྭཱཾ ཤཱསྟྲྀཏྭཝིཙཱརཡིཏྲྀཏྭཔདཡོ རྣིཡུཀྟཝཱན྄, ཨིཏི ཝཱཀྱམུཀྟྭཱ ཏཻ ཪྻོ མཱུསཱ ཨཝཛྙཱཏསྟམེཝ ཨཱིཤྭརཿ སྟམྦམདྷྱེ དརྴནདཱཏྲཱ ཏེན དཱུཏེན ཤཱསྟཱརཾ མུཀྟིདཱཏཱརཉྩ ཀྲྀཏྭཱ པྲེཥཡཱམཱས།
36 Halkı Mısır'dan çıkaran, orada, Kamış Denizi'nde ve kırk yıl boyunca çölde belirtiler ve harikalar yapan oydu.
ས ཙ མིསརདེཤེ སཱུཕྣཱམྣི སམུདྲེ ཙ པཤྩཱཏ྄ ཙཏྭཱརིཾཤདྭཏྶརཱན྄ ཡཱཝཏ྄ མཧཱཔྲཱནྟརེ ནཱནཱཔྲཀཱརཱཎྱདྦྷུཏཱནི ཀརྨྨཱཎི ལཀྵཎཱནི ཙ དརྴཡིཏྭཱ ཏཱན྄ བཧིཿ ཀྲྀཏྭཱ སམཱནིནཱཡ།
37 İsrailoğulları'na, ‘Tanrı size kendi kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak’ diyen Musa odur.
པྲབྷུཿ པརམེཤྭརོ ཡུཥྨཱཀཾ བྷྲཱཏྲྀགཎསྱ མདྷྱེ མཱདྲྀཤམ྄ ཨེཀཾ བྷཝིཥྱདྭཀྟཱརམ྄ ཨུཏྤཱདཡིཥྱཏི ཏསྱ ཀཐཱཡཱཾ ཡཱུཡཾ མནོ ནིདྷཱསྱཐ, ཡོ ཛན ཨིསྲཱཡེལཿ སནྟཱནེབྷྱ ཨེནཱཾ ཀཐཱཾ ཀཐཡཱམཱས ས ཨེཥ མཱུསཱཿ།
38 Çöldeki topluluğun arasında yaşamış, Sina Dağı'nda kendisiyle konuşan melekle ve atalarımızla birlikte bulunmuş olan odur. Bize iletmek üzere yaşam dolu sözler aldı.
མཧཱཔྲཱནྟརསྠམཎྜལཱིམདྷྱེ྅པི ས ཨེཝ སཱིནཡཔཪྻྭཏོཔརི ཏེན སཱརྡྡྷཾ སཾལཱཔིནོ དཱུཏསྱ ཙཱསྨཏྤིཏྲྀགཎསྱ མདྷྱསྠཿ སན྄ ཨསྨབྷྱཾ དཱཏཝྱནི ཛཱིཝནདཱཡཀཱནི ཝཱཀྱཱནི ལེབྷེ།
39 “Ne var ki, atalarımız onun sözünü dinlemek istemediler. Onu reddettiler, Mısır'a dönmeyi özler oldular.
ཨསྨཱཀཾ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱསྟམ྄ ཨམཱནྱཾ ཀཏྭཱ སྭེབྷྱོ དཱུརཱིཀྲྀཏྱ མིསརདེཤཾ པརཱཝྲྀཏྱ གནྟུཾ མནོབྷིརབྷིལཥྱ ཧཱརོཎཾ ཛགདུཿ,
40 Harun'a, ‘Bize öncülük edecek ilahlar yap’ dediler. ‘Çünkü bizi Mısır'dan çıkaran o Musa'ya ne oldu bilmiyoruz!’
ཨསྨཱཀམ྄ ཨགྲེ྅གྲེ གནྟུམ྄ ཨསྨདརྠཾ དེཝགཎཾ ནིརྨྨཱཧི ཡཏོ ཡོ མཱུསཱ ཨསྨཱན྄ མིསརདེཤཱད྄ བཧིཿ ཀྲྀཏྭཱནཱིཏཝཱན྄ ཏསྱ ཀིཾ ཛཱཏཾ ཏདསྨཱབྷི རྣ ཛྙཱཡཏེ།
41 Ve o günlerde buzağı biçiminde bir put yapıp ona kurban sundular. Kendi elleriyle yaptıkları bu put için bir şenlik düzenlediler.
ཏསྨིན྄ སམཡེ ཏེ གོཝཏྶཱཀྲྀཏིཾ པྲཏིམཱཾ ནིརྨྨཱཡ ཏཱམུདྡིཤྱ ནཻཝེདྱམུཏྨྲྀཛྱ སྭཧསྟཀྲྀཏཝསྟུནཱ ཨཱནནྡིཏཝནྟཿ།
42 Bu yüzden Tanrı onlardan yüz çevirip onları göksel cisimlere kulluk etmeye terk etti. Peygamberlerin kitabında yazılmış olduğu gibi: ‘Ey İsrail halkı, Çölde kırk yıl boyunca Bana mı sunular, kurbanlar sundunuz?
ཏསྨཱད྄ ཨཱིཤྭརསྟེཥཱཾ པྲཏི ཝིམུཁཿ སན྄ ཨཱཀཱཤསྠཾ ཛྱོཏིརྒཎཾ པཱུཛཡིཏུཾ ཏེབྷྱོ྅ནུམཏིཾ དདཽ, ཡཱདྲྀཤཾ བྷཝིཥྱདྭཱདིནཱཾ གྲནྠེཥུ ལིཁིཏམཱསྟེ, ཡཐཱ, ཨིསྲཱཡེལཱིཡཝཾཤཱ རེ ཙཏྭཱརིཾཤཏྶམཱན྄ པུརཱ། མཧཏི པྲཱནྟརེ སཾསྠཱ ཡཱུཡནྟུ ཡཱནི ཙ། བལིཧོམཱདིཀརྨྨཱཎི ཀྲྀཏཝནྟསྟུ ཏཱནི ཀིཾ། མཱཾ སམུདྡིཤྱ ཡུཥྨཱབྷིཿ པྲཀྲྀཏཱནཱིཏི ནཻཝ ཙ།
43 Siz Molek'in çadırını Ve ilahınız Refan'ın yıldızını taşıdınız. Tapınmak için yaptığınız putlardı bunlar. Bu yüzden sizi Babil'in ötesine süreceğim.’
ཀིནྟུ ཝོ མོལཀཱཁྱསྱ དེཝསྱ དཱུཥྱམེཝ ཙ། ཡུཥྨཱཀཾ རིམྥནཱཁྱཱཡཱ དེཝཏཱཡཱཤྩ ཏཱརཀཱ། ཨེཏཡོརུབྷཡོ རྨཱུརྟཱི ཡུཥྨཱབྷིཿ པརིཔཱུཛིཏེ། ཨཏོ ཡུཥྨཱཾསྟུ བཱབེལཿ པཱརཾ ནེཥྱཱམི ནིཤྩིཏཾ།
44 “Çölde atalarımızın Tanıklık Çadırı vardı. Musa bunu, kendisiyle konuşan Tanrı'nın buyurduğu gibi, gördüğü örneğe göre yapmıştı.
ཨཔརཉྩ ཡནྣིདརྴནམ྄ ཨཔཤྱསྟདནུསཱརེཎ དཱུཥྱཾ ནིརྨྨཱཧི ཡསྨིན྄ ཨཱིཤྭརོ མཱུསཱམ྄ ཨེཏདྭཱཀྱཾ བབྷཱཥེ ཏཏ྄ ཏསྱ ནིརཱུཔིཏཾ སཱཀྵྱསྭརཱུཔཾ དཱུཥྱམ྄ ཨསྨཱཀཾ པཱུཪྻྭཔུརུཥཻཿ སཧ པྲཱནྟརེ ཏསྠཽ།
45 Tanıklık Çadırı'nı önceki kuşaktan teslim alan atalarımız, Yeşu'nun önderliğinde öteki ulusların topraklarını ele geçirdikleri zaman, çadırı yanlarında getirdiler. Ulusları atalarımızın önünden kovan, Tanrı'nın kendisiydi. Çadır Davut'un zamanına dek kaldı.
པཤྩཱཏ྄ ཡིཧོཤཱུཡེན སཧིཏཻསྟེཥཱཾ ཝཾཤཛཱཏཻརསྨཏྤཱུཪྻྭཔུརུཥཻཿ སྭེཥཱཾ སམྨུཁཱད྄ ཨཱིཤྭརེཎ དཱུརཱིཀྲྀཏཱནཱམ྄ ཨནྱདེཤཱིཡཱནཱཾ དེཤཱདྷིཀྲྀཏིཀཱལེ སམཱནཱིཏཾ ཏད྄ དཱུཥྱཾ དཱཡཱུདོདྷིཀཱརཾ ཡཱཝཏ྄ ཏཏྲ སྠཱན ཨཱསཱིཏ྄།
46 Tanrı'nın beğenisini kazanmış olan Davut, Yakup'un Tanrısı için bir konut yapmaya izin istedi.
ས དཱཡཱུད྄ པརམེཤྭརསྱཱནུགྲཧཾ པྲཱཔྱ ཡཱཀཱུབ྄ ཨཱིཤྭརཱརྠམ྄ ཨེཀཾ དཱུཥྱཾ ནིརྨྨཱཏུཾ ཝཝཱཉྪ;
47 Oysa Tanrı için bir ev yapan Süleyman oldu.
ཀིནྟུ སུལེམཱན྄ ཏདརྠཾ མནྡིརམ྄ ཨེཀཾ ནིརྨྨིཏཝཱན྄།
48 “Ne var ki, en yüce Olan, elle yapılmış konutlarda oturmaz. Peygamberin belirttiği gibi, ‘Gök tahtım, Yeryüzü ayaklarımın taburesidir. Benim için nasıl bir ev yapacaksınız? Ya da, neresi dinleneceğim yer? Bütün bunları yapan elim değil mi? diyor Rab.’
ཏཐཱཔི ཡཿ སཪྻྭོཔརིསྠཿ ས ཀསྨིཾཤྩིད྄ ཧསྟཀྲྀཏེ མནྡིརེ ནིཝསཏཱིཏི ནཧི, བྷཝིཥྱདྭཱདཱི ཀཐཱམེཏཱཾ ཀཐཡཏི, ཡཐཱ,
པརེཤོ ཝདཏི སྭརྒོ རཱཛསིཾཧཱསནཾ མམ། མདཱིཡཾ པཱདཔཱིཋཉྩ པྲྀཐིཝཱི བྷཝཏི དྷྲུཝཾ། ཏརྷི ཡཱུཡཾ ཀྲྀཏེ མེ ཀིཾ པྲནིརྨྨཱསྱཐ མནྡིརཾ། ཝིཤྲཱམཱཡ མདཱིཡཾ ཝཱ སྠཱནཾ ཀིཾ ཝིདྱཏེ ཏྭིཧ།
སཪྻྭཱཎྱེཏཱནི ཝསྟཱུནི ཀིཾ མེ ཧསྟཀྲྀཏཱནི ན༎
51 “Ey dik kafalılar, yürekleri ve kulakları sünnet edilmemiş olanlar! Siz tıpkı atalarınıza benziyorsunuz, her zaman Kutsal Ruh'a karşı direniyorsunuz.
ཧེ ཨནཱཛྙཱགྲཱཧཀཱ ཨནྟཿཀརཎེ ཤྲཝཎེ ཙཱཔཝིཏྲལོཀཱཿ ཡཱུཡམ྄ ཨནཝརཏཾ པཝིཏྲསྱཱཏྨནཿ པྲཱཏིཀཱུལྱམ྄ ཨཱཙརཐ, ཡུཥྨཱཀཾ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱ ཡཱདྲྀཤཱ ཡཱུཡམཔི ཏཱདྲྀཤཱཿ།
52 Atalarınız peygamberlerin hangisine zulmetmediler ki? Adil Olan'ın geleceğini önceden bildirenleri de öldürdüler. Melekler aracılığıyla buyrulan Yasa'yı alıp da buna uymayan sizler, şimdi de Adil Olan'a ihanet edip O'nu katlettiniz!”
ཡུཥྨཱཀཾ པཱུཪྻྭཔུརུཥཱཿ ཀཾ བྷཝིཥྱདྭཱདིནཾ ནཱཏཱཌཡན྄? ཡེ ཏསྱ དྷཱརྨྨིཀསྱ ཛནསྱཱགམནཀཐཱཾ ཀཐིཏཝནྟསྟཱན྄ ཨགྷྣན྄ ཡཱུཡམ྄ ཨདྷཱུནཱ ཝིཤྭཱསགྷཱཏིནོ བྷཱུཏྭཱ ཏཾ དྷཱརྨྨིཀཾ ཛནམ྄ ཨཧཏ།
ཡཱུཡཾ སྭརྒཱིཡདཱུཏགཎེན ཝྱཝསྠཱཾ པྲཱཔྱཱཔི ཏཱཾ ནཱཙརཐ།
54 Kurul üyeleri bu sözleri duyunca öfkeden kudurdular, İstefanos'a karşı dişlerini gıcırdattılar.
ཨིམཱཾ ཀཐཱཾ ཤྲུཏྭཱ ཏེ མནཿསུ བིདྡྷཱཿ སནྟསྟཾ པྲཏི དནྟགྷརྵཎམ྄ ཨཀུཪྻྭན྄།
55 Kutsal Ruh'la dolu olan İstefanos ise, gözlerini göğe dikip Tanrı'nın görkemini ve Tanrı'nın sağında duran İsa'yı gördü.
ཀིནྟུ སྟིཕཱནཿ པཝིཏྲེཎཱཏྨནཱ པཱུརྞོ བྷཱུཏྭཱ གགཎཾ པྲཏི སྠིརདྲྀཥྚིཾ ཀྲྀཏྭཱ ཨཱིཤྭརསྱ དཀྵིཎེ དཎྜཱཡམཱནཾ ཡཱིཤུཉྩ ཝིལོཀྱ ཀཐིཏཝཱན྄;
56 “Bakın” dedi, “Göklerin açıldığını ve İnsanoğlu'nun Tanrı'nın sağında durmakta olduğunu görüyorum.”
པཤྱ, མེགྷདྭཱརཾ མུཀྟམ྄ ཨཱིཤྭརསྱ དཀྵིཎེ སྠིཏཾ མཱནཝསུཏཉྩ པཤྱཱམི།
57 Bunun üzerine kulaklarını tıkayıp çığlıklar atarak hep birlikte İstefanos'a saldırdılar.
ཏདཱ ཏེ པྲོཙྩཻཿ ཤབྡཾ ཀྲྀཏྭཱ ཀརྞེཥྭངྒུལཱི རྣིདྷཱཡ ཨེཀཙིཏྟཱིབྷཱུཡ ཏམ྄ ཨཱཀྲམན྄།
58 Onu kentten dışarı atıp taşa tuttular. İstefanos'a karşı tanıklık etmiş olanlar, kaftanlarını Saul adlı bir gencin ayaklarının dibine bıraktılar.
པཤྩཱཏ྄ ཏཾ ནགརཱད྄ བཧིཿ ཀྲྀཏྭཱ པྲསྟརཻརཱགྷྣན྄ སཱཀྵིཎོ ལཱཀཱཿ ཤཽལནཱམྣོ ཡཱུནཤྩརཎསནྣིདྷཽ ནིཛཝསྟྲཱཎི སྠཱཔིཏཝནྟཿ།
59 İstefanos taş yağmuru altında, “Rab İsa, ruhumu al!” diye yakarıyordu.
ཨནནྟརཾ ཧེ པྲབྷོ ཡཱིཤེ མདཱིཡམཱཏྨཱནཾ གྲྀཧཱཎ སྟིཕཱནསྱེཏི པྲཱརྠནཝཱཀྱཝདནསམཡེ ཏེ ཏཾ པྲསྟརཻརཱགྷྣན྄།
60 Sonra diz çökerek yüksek sesle şöyle dedi: “Ya Rab, bu günahı onlara yükleme!” Bunu söyledikten sonra gözlerini yaşama kapadı.
ཏསྨཱཏ྄ ས ཛཱནུནཱི པཱཏཡིཏྭཱ པྲོཙྩཻཿ ཤབྡཾ ཀྲྀཏྭཱ, ཧེ པྲབྷེ པཱཔམེཏད྄ ཨེཏེཥུ མཱ སྠཱཔཡ, ཨིཏྱུཀྟྭཱ མཧཱནིདྲཱཾ པྲཱཔྣོཏ྄།
