ⲖⲞⲨⲔⲞⲚ 22
Fısıh denilen Mayasız Ekmek Bayramı yaklaşmıştı.
Başkâhinlerle din bilginleri İsa'yı ortadan kaldırmak için bir yol arıyor, ama halktan korkuyorlardı.
3 ⲅ̅ ⲁⲡⲥⲁⲧⲁⲛⲁⲥ ⲇⲉ ⲃⲱⲕ ⲉϩⲟⲩⲛ ⲉⲓ̈ⲟⲩⲇⲁⲥ ⲡⲉⲧⲉϣⲁⲩⲙⲟⲩⲧⲉ ⲉⲣⲟϥ ϫⲉ ⲡⲓⲥⲕⲁⲣⲓⲱⲧⲏⲥ ⲉⲩⲁ ⲉⲃⲟⲗ ⲡⲉ ϩⲛⲧⲏⲡⲉ ⲡⲉ ⲙⲡⲙⲛ̅ⲧⲥⲛⲟⲟⲩⲥ
Şeytan, Onikiler'den biri olup İskariot diye adlandırılan Yahuda'nın yüreğine girdi.
Yahuda gitti, başkâhinler ve tapınak koruyucularının komutanlarıyla İsa'yı nasıl ele verebileceğini görüştü.
Onlar buna sevindiler ve kendisine para vermeye razı oldular.
Bunu kabul eden Yahuda, kalabalığın olmadığı bir zamanda İsa'yı ele vermek için fırsat kollamaya başladı.
Fısıh kurbanının kesilmesi gereken Mayasız Ekmek Günü geldi.
İsa, Petrus'la Yuhanna'yı, “Gidin, Fısıh yemeğini yiyebilmemiz için hazırlık yapın” diyerek önden gönderdi.
O'na, “Nerede hazırlık yapmamızı istersin?” diye sordular.
10 ⲓ̅ ⲛ̅ⲧⲟϥ ⲇⲉ ⲡⲉϫⲁϥ ⲛⲁⲩ ϫⲉ ⲉⲓⲥϩⲏⲏⲧⲉ ⲉⲧⲉⲧⲛϣⲁⲛⲃⲱⲕ ⲉϩⲟⲩⲛ ⲉⲧⲉⲓ̈ⲡⲟⲗⲓⲥ ⲟⲩⲛ̅ⲟⲩⲣⲱⲙⲉ ⲛⲁⲧⲱⲙⲛⲧ̅ ⲉⲣⲱⲧⲛ̅ ⲉⲣⲉⲟⲩϣⲟϣⲟⲩ ⲙ̅ⲙⲟⲟⲩ ϩⲓϫⲱϥ ⲟⲩⲁϩⲧⲏⲩⲧⲛ̅ ⲛ̅ⲥⲱϥ ⲉϩⲟⲩⲛ ⲉⲡⲏⲓ̈ ⲉⲧϥⲛⲁⲃⲱⲕ ⲉϩⲟⲩⲛ ⲉⲣⲟϥ
İsa onlara, “Bakın” dedi, “Kente girdiğinizde karşınıza su testisi taşıyan bir adam çıkacak. Adamı, gideceği eve kadar izleyin ve evin sahibine şöyle deyin: ‘Öğretmen, öğrencilerimle birlikte Fısıh yemeğini yiyeceğim konuk odası nerede? diye soruyor.’
11 ⲓ̅ⲁ̅ ⲛⲧⲉⲧⲛ̅ϫⲟⲟⲥ ⲙⲡϫⲟⲉⲓⲥ ⲙ̅ⲡⲏⲓ̈. ϫⲉ ⲡⲥⲁϩ ⲡⲉⲧϫⲱ ⲙ̅ⲙⲟⲥ ⲛⲁⲕ ϫⲉ ⲉⲣⲉⲡⲁⲙⲁ ⲛϭⲟⲓ̈ⲗⲉ ⲧⲱⲛ ⲡⲙⲁ ⲉϯⲛⲁⲟⲩⲱⲙ ⲙ̅ⲡ̅ⲡⲁⲥⲭⲁ ⲛ̅ϩⲏⲧϥ̅ ⲛⲙⲛⲁⲙⲁⲑⲏⲧⲏⲥ
Ev sahibi size üst katta, döşenmiş büyük bir oda gösterecek. Orada hazırlık yapın.”
Onlar da gittiler, her şeyi İsa'nın kendilerine söylediği gibi buldular ve Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar.
Yemek saati gelince İsa, elçileriyle birlikte sofraya oturdu ve onlara şöyle dedi: “Ben acı çekmeden önce bu Fısıh yemeğini sizinle birlikte yemeyi çok arzulamıştım.
Size şunu söyleyeyim, Fısıh yemeğini, Tanrı'nın Egemenliği'nde yetkinliğe erişeceği zamana dek, bir daha yemeyeceğim.”
Sonra kâseyi alarak şükretti ve, “Bunu alın, aranızda paylaşın” dedi.
18 ⲓ̅ⲏ̅ ϯϫⲱ ⲅⲁⲣ ⲙ̅ⲙⲟⲥ ⲛⲏⲧⲛ̅ ϫⲉ ⲛ̅ⲛⲁⲥⲱ ϫⲓⲛⲧⲉⲛⲟⲩ ⲉⲃⲟⲗ ϩⲙ̅ⲡⲉⲓ̈ⲅⲉⲛⲏⲙⲁ ⲛ̅ⲧⲉⲓ̈ⲃⲱ ⲛⲉⲗⲟⲟⲗⲉ ϣⲁⲛⲧⲉⲧⲙⲛ̅ⲧⲉⲣⲟ ⲙ̅ⲡⲛⲟⲩⲧⲉ ⲉ͡ⲓ.
“Size şunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği gelene dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim.”
19 ⲓ̅ⲑ̅ ⲁⲩⲱ ⲁϥϫⲓ ⲛ̅ⲟⲩⲟⲓ̈ⲕ ⲁϥⲥⲙⲟⲩ ⲉⲣⲟϥ ⲁϥⲡⲟϣϥ̅ ⲁϥⲧⲁⲁϥ ⲛⲁⲩ ⲉϥϫⲱ ⲙ̅ⲙⲟⲥ ϫⲉ ⲡⲁⲓ̈ ⲡⲉ ⲡⲁⲥⲱⲙⲁ ⲉⲧⲟⲩⲛⲁⲧⲁⲁϥ ϩⲁⲣⲱⲧⲛ̅. ⲁⲣⲓⲡⲁⲓ̈ ⲉⲡⲁⲣ̅ⲡⲙⲉⲩⲉ.
Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. “Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın” dedi.
20 ⲕ̅ ⲁⲩⲱ ⲡⲁⲡⲟⲧʾ ⲟⲛ ⲙ̅ⲙⲛ̅ⲛⲥⲁⲧⲣⲉⲩⲟⲩⲱⲙ ⲉϥϫⲱ ⲙⲙⲟⲥ ϫⲉ ⲡⲉⲓ̈ⲁⲡⲟⲧʾ ⲧⲉ ⲧⲇⲓⲁⲑⲏⲕⲏ ⲃ̅ⲃⲣⲣⲉ ⲡⲉ ϩⲙ̅ⲡⲁⲥⲛⲟϥ ⲡⲁⲓ̈ ⲉⲧⲟⲩⲛⲁⲡⲁϩⲧϥ̅ ⲉⲃⲟⲗ ϩⲁⲣⲱⲧⲛ̅.
Aynı şekilde, yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: “Bu kâse, sizin uğrunuza akıtılan kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır.
Ama bana ihanet edecek kişinin eli şu anda benimkiyle birlikte sofradadır.
22 ⲕ̅ⲃ̅ ϫⲉ ⲡϣⲏⲣⲉ ⲙⲉⲛ ⲙⲡⲣⲱⲙⲉ ⲛⲁⲃⲱⲕ ⲕⲁⲧⲁⲑⲉ ⲉⲧⲥⲏϩ ⲛⲁϥ. ⲡⲗⲏⲛ ⲟⲩⲟⲓ̈ ⲙ̅ⲡⲣⲱⲙⲉ ⲉⲧⲙⲙⲁⲩ ⲉⲧⲟⲩⲛⲁⲧⲁⲁϥ ⲉⲃⲟⲗ ϩⲓⲧⲟⲟⲧϥ̅.
İnsanoğlu, belirlenmiş olan yoldan gidiyor. Ama O'na ihanet eden adamın vay haline!”
Elçiler, aralarında bunu kimin yapabileceğini tartışmaya başladılar.
Ayrıca aralarında hangisinin en üstün sayılacağı konusunda bir çekişme oldu.
25 ⲕ̅ⲉ̅ ⲛ̅ⲧⲟϥ ⲇⲉ ⲡⲉϫⲁϥ ⲛⲁⲩ ϫⲉ ⲛⲉⲣⲣⲱⲟⲩ ⲛⲛϩⲉⲑⲛⲟⲥ ⲥⲉⲟ̅ ⲙⲡⲉⲩϫⲟⲓ̈ⲥ ⲁⲩⲱ ⲛⲉⲧⲟ ⲛ̅ϫⲟⲓ̈ⲥ ⲉⲣⲟⲟⲩ ⲥⲉⲙⲟⲩⲧⲉ ⲉⲣⲟⲟⲩ ϫⲉ ⲣ̅ⲣⲉϥⲣ̅ⲡⲉⲧⲛⲁⲛⲟⲩϥ.
İsa onlara, “Ulusların kralları, kendi uluslarına egemen kesilirler. İleri gelenleri de kendilerine iyiliksever unvanını yakıştırırlar” dedi.
26 ⲕ̅ⲋ̅ ⲛⲧⲱⲧⲛ̅ ⲇⲉ ⲛ̅ⲧⲉⲓ̈ϩⲉ ⲁⲛ ⲧⲉ. ⲁⲗⲗⲁ ⲡⲛⲟϭ ⲉⲧⲛϩⲏⲧⲧⲏⲟⲩⲧⲛ ⲙⲁⲣⲉϥⲣ̅ⲑⲉ ⲙ̅ⲡⲕⲟⲩⲓ̈. ⲁⲩⲱ ⲡⲉⲧϩⲓϫⲱⲧⲛ. ⲛⲑⲉ ⲙⲡⲉⲧⲇⲓⲁⲕⲟⲛⲓ.
“Ama siz böyle olmayacaksınız. Aranızda en büyük olan, en küçük gibi olsun; yöneten, hizmet eden gibi olsun.
27 ⲕ̅ⲍ̅ ⲛⲓⲙ ⲅⲁⲣ ⲡⲉ ⲡⲛⲟϭ. ⲡⲉⲧʾⲛⲏϫ ⲡⲉ. ϫⲉ ⲙⲡⲉⲧⲇⲓⲁⲕⲟⲛⲓ ⲡⲉ. ⲙⲏ ⲙⲡⲉⲧⲛⲏϫ ⲁⲛ ⲡⲉ. ⲁⲛⲟⲕ ⲇⲉ ⲉⲓ̈ϩⲛ̅ⲧⲉⲧⲛⲙⲏⲧⲉ ⲛ̅ⲑⲉ ⲙ̅ⲡⲉⲧⲇⲓⲁⲕⲟⲛⲓ.
Hangisi daha büyük, sofrada oturan mı, hizmet eden mi? Sofrada oturan değil mi? Oysa ben aranızda hizmet eden biri gibi oldum.
Denendiğim zamanlar benimle birlikte dayanmış olanlar sizlersiniz.
Babam bana nasıl bir egemenlik verdiyse, ben de size bir egemenlik veriyorum.
30 ⲗ̅ ϫⲉ ⲉⲧⲉⲧⲛⲉⲟⲩⲱⲙ ⲛ̅ⲧⲉⲧⲛ̅ⲥⲱ ϩⲓϫⲛ̅ⲧⲁⲧⲣⲁⲡⲉⲍⲁ ϩⲛⲧⲁⲙⲛ̅ⲧⲉⲣⲟ ⲁⲩⲱ ⲛ̅ⲧⲉⲧⲛϩⲙⲟⲟⲥ ϩⲓϫⲛⲛⲉⲑⲣⲟⲛⲟⲥ ⲛ̅ⲧⲉⲧⲛ̅ⲕⲣⲓⲛⲉ ⲛ̅ⲧⲙⲛ̅ⲧⲥⲛⲟⲟⲩⲥ ⲙ̅ⲫⲩⲗⲏ ⲙ̅ⲡ(ⲓ)ⲥⲣⲁⲏⲗ.
Öyle ki, egemenliğimde benim soframda yiyip içesiniz ve tahtta oturarak İsrail'in on iki oymağını yargılayasınız.
“Simun, Simun, Şeytan sizleri buğday gibi kalburdan geçirmek için izin almıştır.
Ama ben, imanını yitirmeyesin diye senin için dua ettim. Geri döndüğün zaman kardeşlerini güçlendir.”
Simun İsa'ya, “Ya Rab, ben seninle birlikte zindana da, ölüme de gitmeye hazırım” dedi.
34 ⲗ̅ⲇ̅ ⲛⲧⲟϥ ⲇⲉ ⲡⲉϫⲁϥ ⲛⲁϥ ϫⲉ. ϯϫⲱ ⲙ̅ⲙⲟⲥ ⲛⲁⲕ ⲡⲉⲧⲣⲉ ϫⲉ ⲛⲛⲉⲟⲩⲁⲗⲉⲕⲧⲱⲣ ⲙⲟⲩⲧⲉ ⲙ̅ⲡⲟⲟⲩ ϣⲁⲛⲧⲕ̅ⲁⲡⲁⲣⲛⲁ ⲙ̅ⲙⲟⲓ̈ ⲛϣⲙⲛ̅ⲧⲥⲱⲱⲡ. ϫⲉ ⲛϯⲥⲟⲟⲩⲛ ⲙⲙⲟϥ ⲁⲛ.
İsa, “Sana şunu söyleyeyim, Petrus, bu gece horoz ötmeden beni tanıdığını üç kez inkâr edeceksin” dedi.
35 ⲗ̅ⲉ̅ ⲁⲩⲱ ⲡⲉϫⲁϥ ⲛⲁⲩ ϫⲉ ⲛ̅ⲧⲉⲣⲓϫⲉⲩⲧⲏⲟⲩⲧⲛ̅ ⲁϫⲛ̅ⲧⲱⲱⲙⲉ ϩⲓⲡⲏⲣⲁ ϩⲓⲧⲟⲟⲩⲉ ⲙⲏ ⲁⲧⲉⲧⲛ̅ϣⲱⲱⲧ ⲗ̅ⲗⲁⲁⲩ. ⲛ̅ⲧⲟⲟⲩ ⲇⲉ ⲡⲉϫⲁⲩ ϫⲉ ⲙ̅ⲡⲉ.
Sonra İsa onlara, “Ben sizi kesesiz, torbasız ve çarıksız gönderdiğim zaman, herhangi bir eksiğiniz oldu mu?” diye sordu. “Hiçbir eksiğimiz olmadı” dediler.
36 ⲗ̅ⲋ̅ ⲡⲉϫⲁϥ ⲇⲉ ⲛⲁⲩ ϫⲉ. ⲁⲗⲗⲁ ⲧⲉⲛⲟⲩ ⲡⲉⲧⲉⲟⲩ(ⲛ)ⲧϥ̅ⲧⲱⲱⲙⲉ ⲙⲁⲣⲉϥϥⲓ ϩⲟⲙⲟⲓⲱⲥ ⲡⲉⲧⲉⲟⲩⲛ̅ⲧϥ̅ⲟⲩⲡⲏⲣⲁ ⲁⲩⲱ ⲡⲉⲧⲉⲙⲙⲛ̅ⲧⲁϥ. ⲙⲁⲣⲉϥϯⲧⲉϥϣⲧⲏⲛ ⲉⲃⲟⲗ ⲛϥ̅ⲧⲉⲩⲟⲩⲥⲏϥⲉ ⲛⲁϥ.
O da onlara, “Şimdi ise kesesi olan da, torbası olan da yanına alsın” dedi. “Kılıcı olmayan, abasını satıp bir kılıç alsın.
37 ⲗ̅ⲍ̅ ϯϫⲱ ⲅⲁⲣ ⲙ̅ⲙⲟⲥ ⲛⲏⲧⲛ̅ ϫⲉ ⲡⲁⲓ̈ ⲉⲧⲥⲏϩ ⲉⲧⲃⲏⲏⲧʾ ϩⲁⲡⲥ̅ ⲉⲧⲣⲉϥϫⲱⲕ ⲉⲃⲟⲗ ⲛ̅ϩⲏⲧ ϫⲉ ⲁⲩⲟⲡⲧ ⲛⲙⲛⲛⲁⲛⲟⲙⲟⲥ. ⲕⲁⲓⲅⲁⲣ ⲁⲡⲉⲧⲏⲡ ⲉⲣⲟⲓ̈ ϫⲱⲕ ⲉⲃⲟⲗ.
Size şunu söyleyeyim, yazılmış olan şu sözün yaşamımda yerine gelmesi gerekiyor: ‘O, suçlularla bir sayıldı.’ Gerçekten de benimle ilgili yazılmış olanlar yerine gelmektedir.”
“Ya Rab, işte burada iki kılıç var” dediler. O da onlara, “Yeter!” dedi.
İsa dışarı çıktı, her zamanki gibi Zeytin Dağı'na gitti. Öğrenciler de O'nun ardından gittiler.
Oraya varınca İsa onlara, “Dua edin ki ayartılmayasınız” dedi.
Onlardan bir taş atımı kadar uzaklaştı ve diz çökerek şöyle dua etti: “Baba, senin isteğine uygunsa, bu kâseyi benden uzaklaştır. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.”
43 ⲙ̅ⲅ̅
Gökten bir melek İsa'ya görünerek O'nu güçlendirdi.
44 ⲙ̅ⲇ̅
Derin bir acı içinde olan İsa daha hararetle dua etti. Teri, toprağa düşen kan damlalarını andırıyordu.
İsa duadan kalkıp öğrencilerin yanına dönünce onları üzüntüden uyumuş buldu.
Onlara, “Niçin uyuyorsunuz?” dedi. “Kalkıp dua edin ki ayartılmayasınız.”
47 ⲙ̅ⲍ̅ ⲉⲧⲓ ⲇⲉ ⲉϥϣⲁϫⲉ ⲉⲓⲥⲟⲩⲙⲏⲏϣⲉ ⲁϥⲉ͡ⲓ ⲉⲣⲉⲡⲉϣⲁⲩⲙⲟⲩⲧⲉ ⲉⲣⲟϥ ϫⲉ ⲓ̈ⲟⲩⲇⲁⲥ ⲉⲩⲁ ⲉⲃⲟⲗ ϩⲙⲡⲙⲛⲧ̅ⲥⲛⲟⲟⲩⲥ ⲡⲉ ⲉϥⲙⲟⲟϣⲉ ϩⲏⲧⲟⲩ. ⲁϥϩⲱⲛ ⲉϩⲟⲩⲛ ⲉⲓ̅ⲥ̅ ⲉϯⲡⲓ ⲉⲣⲱϥ.
İsa daha konuşurken bir kalabalık çıkageldi. Onikiler'den biri, Yahuda adındaki kişi, kalabalığa öncülük ediyordu. İsa'yı öpmek üzere yaklaşınca İsa, “Yahuda” dedi, “İnsanoğlu'na bir öpücükle mi ihanet ediyorsun?”
İsa'nın çevresindekiler olacakları anlayınca, “Ya Rab, kılıçla vuralım mı?” dediler.
İçlerinden biri başkâhinin kölesine vurarak sağ kulağını uçurdu.
Ama İsa, “Bırakın, yeter!” dedi, sonra kölenin kulağına dokunarak onu iyileştirdi.
52 ⲛ̅ⲃ̅ ⲡⲉϫⲉⲓ̅ⲥ̅ ⲛ̅ⲁⲣⲭⲓⲉⲣⲉⲩⲥ ⲉⲧⲛⲏⲩ ⲉϩⲣⲁⲓ̈ ⲉϫⲱϥ ⲛⲙ̅ⲛⲉⲥⲧⲣⲁⲧⲏⲅⲟⲥ ⲙ̅ⲡⲉⲣⲡⲉ ⲛⲙ̅ⲛⲉⲡⲣⲉⲥⲃⲩⲧⲉⲣⲟⲥ ϫⲉ ⲉϣϫⲉⲛⲧⲁⲧⲉⲧⲛ̅ⲉ͡ⲓ ⲉⲃⲟⲗ ⲛ̅ⲥⲁⲟⲩⲱϫ ⲛⲙ̅ⲛⲉⲧⲛ̅ⲥⲏϥⲉ ⲛⲙⲛⲉⲧⲛ̅ϣⲉ.
İsa, üzerine yürüyen başkâhinlere, tapınak koruyucularının komutanlarına ve ileri gelenlere şöyle dedi: “Niçin bir haydutmuşum gibi kılıç ve sopalarla geldiniz?
53 ⲛ̅ⲅ̅ ⲙ̅ⲙⲏⲛⲉ ⲉⲓ̈ϩⲙ̅ⲡⲉⲣⲡⲉ ⲙ̅ⲡⲉⲧⲛⲛ̅ⲛⲉⲧⲛ̅ϭⲓϫ ⲉϩⲣⲁⲓ̈ ⲉϫⲱⲓ̈. ⲁⲗⲗⲁ ⲧⲁⲓ̈ ⲧⲉ ⲧⲉⲧⲛ̅ⲟⲩⲛⲟⲩ ⲛⲙ̅ⲧⲉⲧⲛⲉⲝⲟⲩⲥⲓⲁ ⲡⲕⲁⲕⲉ.
Her gün tapınakta sizinle birlikteydim, bana el sürmediniz. Ama bu saat sizindir, karanlığın egemen olduğu saattir.”
İsa'yı tutukladılar, alıp başkâhinin evine götürdüler. Petrus onları uzaktan izliyordu.
Avlunun ortasında ateş yakıp çevresinde oturduklarında Petrus da gelip onlarla birlikte oturdu.
56 ⲛ̅ⲋ̅ ⲛⲧⲉⲣⲉⲩϩⲙϩⲁⲗ ⲇⲉ ⲛⲁⲩ ⲉⲣⲟϥ ⲉϥϩⲙⲟⲟⲥ ϩⲁⲧⲛ̅ⲡⲕⲱϩⲧ̅ʾ ⲁⲥⲓ̈ⲱⲣⲙ̅ ⲉϩⲟⲩⲛ ⲉϩⲣⲁϥ ⲡⲉϫⲁⲥ ϫⲉ. ⲛⲉⲣⲉⲡⲉⲓ̈ⲕⲉ ⲛⲙⲙⲁϥ.
Bir hizmetçi kız ateşin ışığında oturan Petrus'u gördü. Onu dikkatle süzerek, “Bu da O'nunla birlikteydi” dedi.
Ama Petrus, “Ben O'nu tanımıyorum, kadın!” diye inkâr etti.
58 ⲛ̅ⲏ̅ ⲙⲛ̅ⲛ̅ⲥⲁⲟⲩⲕⲟⲩⲓ̈ ⲇⲉ ⲁⲕⲉⲩⲁ ⲛⲁⲩ ⲉⲣⲟϥ ⲡⲉϫⲁϥ ϫⲉ. ⲛ̅ⲧⲟⲕ ϩⲱⲱⲕ ⲛ̅ⲧⲕ̅ⲟⲩⲁ ⲉⲃⲟⲗ ⲛ̅ϩⲏⲧⲟⲩ. ⲡⲉϫⲉⲡⲉⲧⲣⲟⲥ ϫⲉ ⲡⲣⲱⲙⲉ ⲙ̅ⲙⲟⲛ.
Biraz sonra onu gören başka biri, “Sen de onlardansın” dedi. Petrus, “Değilim, arkadaş!” dedi.
59 ⲛ̅ⲑ̅ ⲁⲩⲱ ⲛ̅ⲧⲉⲣⲉⲁⲟⲩⲛⲟⲩ ⲟⲩⲓ̈ⲛⲉ. ⲁⲕⲉⲩⲁ ⲧⲱⲕ ⲉϩⲟⲩⲛ ⲉϥϫⲱ ⲙ̅ⲙⲟⲥ (ϫⲉ)ϩⲛ̅ⲟⲩⲙ͡ⲉ ⲛⲉⲣⲉⲡⲁⲓ̈ ⲛⲙ̅ⲙⲁϥ ⲡⲉ. ⲕⲁⲓⲅⲁⲣ ⲟⲩⲅⲁⲗⲓⲗⲁⲓⲟⲥ ⲡⲉ.
Yaklaşık bir saat sonra yine bir başkası ısrarla, “Gerçekten bu da O'nunla birlikteydi” dedi. “Çünkü Celileli'dir.”
Petrus, “Sen ne diyorsun be adam, anlamıyorum!” dedi. Tam o anda, Petrus daha konuşurken horoz öttü.
61 ⲝ̅ⲁ̅ ⲁⲡϫⲟⲓ̈ⲥ ⲇⲉ ⲕⲟⲧϥ̅ ⲁϥϭⲱϣⲧ̅ʾ ⲉⲡⲉⲧⲣⲟⲥ ⲁⲡⲉⲧⲣⲟⲥ ⲣ̅ⲡⲙⲉⲩⲉ ⲙⲡϣⲁϫⲉ ⲙ̅ⲡϫⲟⲓ̈ⲥ ⲛ̅ⲑⲉ ⲉⲛⲧⲁϥϫⲟⲟⲥ ϫⲉ ⲉⲙⲡⲁⲧⲉⲟⲩⲁⲗⲉⲕⲧⲱⲣ ⲙⲟⲩⲧⲉ ⲙⲡⲟⲟⲩ. ⲕⲛⲁⲁⲡⲁⲣⲛⲁ ⲙ̅ⲙⲟⲓ̈ ⲛ̅ϣⲙ̅ⲧⲥⲱⲱⲡ.
Rab arkasına dönüp Petrus'a baktı. O zaman Petrus, Rab'bin kendisine, “Bu gece horoz ötmeden beni üç kez inkâr edeceksin” dediğini hatırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.
İsa'yı göz altında tutan adamlar O'nunla alay ediyor, O'nu dövüyorlardı.
Gözlerini bağlayıp, “Peygamberliğini göster bakalım, sana vuran kim?” diye soruyorlardı.
Kendisine daha bir sürü küfür yağdırdılar.
66 ⲝ̅ⲋ̅ ⲛ̅ⲧⲉⲣⲉϩⲧⲟⲟⲩⲉ ⲇⲉ ϣⲱⲡⲉ ⲁⲩⲥⲱⲟⲩϩ ⲉϩⲟⲩⲛ ⲛ̅ϭⲓⲛⲉⲡⲣⲉⲥⲃⲩⲧⲉⲣⲟⲥ ⲙ̅ⲡⲗⲁⲟⲥ ⲛⲙ̅ⲛ̅ⲛⲁⲣⲭⲓⲉⲣⲉⲩⲥ ⲛⲙⲛⲉⲅⲣⲁⲙⲙⲁⲧⲉⲩⲥ ⲁⲩϫⲓⲧϥ̅ ⲉⲡⲥⲩⲛϩⲉⲇⲣⲓⲟⲛ
Gün doğunca halkın ileri gelenleri, başkâhinler ve din bilginleri toplandılar. İsa, bunlardan oluşan Yüksek Kurul'un önüne çıkarıldı.
O'na, “Sen Mesih isen, söyle bize” dediler. İsa onlara şöyle dedi: “Size söylesem, inanmazsınız.
Size soru sorsam, yanıt vermezsiniz.
Ne var ki, bundan böyle İnsanoğlu, kudretli Tanrı'nın sağında oturacaktır.”
70 ⲟ̅ ⲡⲉϫⲁⲩ ⲇⲉ ⲧⲏⲣⲟⲩ ϫⲉ ⲛ̅ⲧⲟⲕ ⲡⲉ ⲡϣⲏⲣⲉ ⲙ̅ⲡⲛⲟⲩⲧⲉ. ⲛ̅ⲧⲟϥ ⲇⲉ ⲡⲉϫⲁϥ ⲛⲁⲩ ϫⲉ ⲛ̅ⲧⲱⲧⲛ̅ ⲉⲧⲉⲧⲛ̅ϫⲱ ⲙ̅ⲙⲟⲥ ϫⲉ ⲁⲛⲟⲕ ⲡⲉ.
Onların hepsi, “Yani, sen Tanrı'nın Oğlu musun?” diye sordular. O da onlara, “Söylediğiniz gibi, ben O'yum” dedi.
“Artık tanıklığa ne ihtiyacımız var?” dediler. “İşte kendi ağzından duyduk!”
